İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, anne karnında bebeği koruyan amniyotik sıvı ile ilgili merak edilenleri anlattı.
Dr. Bostancıoğlu, anne karnındaki fetüsün bir zar tabakası tarafından kaplanan kese içinde bulunduğunu, bu keseye amniyon kesesi, çevreleyen zara amniyon zarı, içindeki sıvıya ise amniyon sıvısı adı verildiğini söyledi.
Amniyonun gebelikte oldukça önemli işlevleri olan dinamik bir sıvı olduğunu, adeta hidrolik bir basınç dengeleyici konumunda bulunduğunu ifade eden Bostancıoğlu, “Amniyon kesesi, gelişen fetüsü dış tesirlere karşı korur ve içerdiği sıvı fetüsün güvenli bir şekilde anne rahminde rahat hareket etmesine olanak sağladığından kas-iskelet sisteminin düzenli gelişmesine yardımcı olur. Sıvıya herhangi bir yönden gelen basınç, küresel olarak her tarafa yayılır, böylece fetüs olumsuz etkilerden korunmuş olur” dedi.
Amniyon sıvısının fetüse rahat hareket ortamı sağlamasının haricinde enfeksiyon hastalıklarına karşı da koruduğunun kabul edildiğini vurgulayan Dr. Bostancıoğlu, amniyon sıvısının etrafını çeviren zarların; fetüsü, vajina ve rahim ağzındaki mikroorganizmalardan ve diğer potansiyel zararlı maddelerden koruyucu bir engel oluşturduğunun altını çizdi.
Bu sıvının su içindeki bebeği dış travmalardan ve ısı değişikliklerinden de koruduğuna vurgu yayan Dr. Bostancıoğlu, “Amniyon sıvısı hidrolik bir basınç dengeleyici olarak bebeğin simetrik olarak büyümesi ve gelişmesini destekler. Bebeğin beyin gelişimine katkıda bulunur. Bebeği ses, darbe, ışık, basınç gibi dışarıdan gelen etkenlere karşı korur. Bebeğinin vücut ısısını düzenler. Amniyon sıvısının fetüse sağladığı bir diğer hayati imkan ise, sabit ısının korunmasıdır. Günde 8 defa 3 saatte bir devamlı değişen amniyon sıvısı belirli bir sıcaklıkta olup, fetüsün gelişimi açısından ihtiyacı olan ısıyı her tarafa eşit olarak dağıtır” diye konuştu. Bostancıoğlu, bebeğin hareketlerinin sürmesi, simetrik olarak gelişiminin devam edebilmesi ve kordonun uygun şeklinde kalabilmesi için kesenin içerisinde yeterli miktarda amniyotik sıvının bulunmasının önemine vurgu yaptı.
Enfeksiyon nedeniyle amniyon sıvısında ve zarlarında enfeksiyonun oluşması durumunda, anneye antibiyotik tedavisine başlanması gerektiğini ve doğumun olabildiğince erkene alınmaya çalışıldığını kaydeden Dr, Bostancıoğlu, “Anne karnındaki bu enfeksiyon fark edilmezse ve tedavi edilmezse bebeğin akciğerlerinde zatürreye ve beyninde menenjite yol açar. Anne için de bebek için de ölümcül olabilir. Doğum sonrası bebeğin uzun süre yoğun bakımda kalmasına neden olabilir” şeklinde konuştu.