Çocuklarda ve ergenlerde tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak alınan aşırı kilo aileleri endişelendirmeye devam ediyor. Çocuklarının aldıkları kilolar yüzünden ailelerin erken yaşta çocuklarını diyete sokmalarının çocukların sonraki dönemlerde önemli problemler yaşayabileceğini belirtilirken aşırı kısıtlamaların büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyebileceğini söyledi.
Aileler tarafından diyete zorlanan çocukların ebeveynlerinden gizli bir şeyler yemeye çalışmasının, yemeğe takıntılı hale gelebileceğini ve bunun neticesinde çocukların sezgisel yeme yetenekleri bozulabilir. Yiyecek alımı kısıtlı olan çocuk neye ihtiyacı olduğunu, acıktığını veya tok olduğu zamanı ayırt edemeyecek duruma gelebilir. Ardından çocukların vücut şekline göre biçimlendirmeye başlayarak güzellik standartları olur ve bu standartlara göre kişileri sınıflandırmaya başlar.
Çocukların yiyeceklere karşı tarafsız olmalarının öğretilmesinin önemi büyüktür. Çocuklarımıza kötü olarak gösterdiğimiz çikolata, kek, cips gibi ürünler çocuklarına “uslu durursan sana çikolata, cips alırız” diye söylemlerin çocukları etkilediğini ve ailelerin daha önceki kararlarını sorgulamaya başlamalarına neden olabilir.
Çocuklara ne yemek istediklerini sormanın ve seçenek sunmanın önemlidir. Çocuklarımıza evde yemek yapılırken bugün ne pişirmemi istersin diye sormalı ve çocuklarımıza seçenekler sunulmalıdır. Bu sayede çocuk fikirlerinin değerli olduğunu ve seçim yapabilme hissinin sorumluluğunu öğrenir. Bu şekilde seçtiği yemeği farkındalıkla yer.