Çocuğun gelişiminde mahremiyet eğitimi çok ama çok önemlidir. Çocuğumuzu yetiştirirken muhakkak ona sosyal sınırlarının öğretilmesi gereklidir. Çocuklara sınır koyulmaması ilerleyen yaşlarda o çocuğun sorunlar yaşamasına neden olabilir.
Çocukların haftalık eğlence ve oyun amacıyla 21 saati aşmamak kaydıyla tablet kullanımına müsaade etmekte sorun yoktur. Çocuğa daha küçük yaşlardan itibaren mahremiyet kavramı uygun bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Çocuk doğumundan sonra yavaş yavaş yürümeye başlar ve üç yaşından sonra da sosyalleşmeye başlayarak başka insanlarla temas etmeye başlar. O dönemde davranış sınırlarını öğrenmesi gerekmektedir.
Çocuğa mahremiyet eğitimi anne ve babası tarafından verilmelidir. Veya anne baba konumundaki kişiler tarafından verilmelidir. Çocuklara verilecek mahremiyet eğitimi, kendi vücudunun özel bölgesine o izin vermedikçe başkasının dokunmayacağının öğretilmesidir. Özel bölgeleri çocuklara anlatılırken cinsellik olarak anlatılsa dahi çocuk onu kavrayamayacağı için ona iç çamaşırının olduğu yerlere sen izin vermedikçe benim bile dokunmam doğru değil tarzında olmalı ve özellikle çocuklara erken yaşlarda kendi banyosunu yaptırılması öğretilerek o bölgelerin kendisine ait çok özel olduğu hissiyatı verilmelidir.
Tabi tüm bunların yanında çocuklara bu bölgelere iyi ve kötü şekilde dokunuş kavramları öğretilmelidir. İyi dokunuş kişinin hoşuna giden, kişiyi rahatlatan dokunuşlardır. Kötü dokunuş ise kişinin hoşuna gitmeyen dokunuştur. Hoşuna gitmeyen bir dokunuşta bulunuyor ve ‘bu sır sakın kimseye söyleme’ diyorsa o iyi dokunuş değil, kötü dokunuştur diyeceğiz. Çocuğa, ‘Sana dokunan bir kişi -Bu sır sakın söyleme’- diyorsa bunun sırrı olmaz, hemen gelip anlatman gerekir’ şeklinde bilgi vermek önemlidir.