Dünya nüfusunun bir bölümü yiyeceğe ulaşmakta sıkıntı yaşıyor ve az yaşamak zorunda kalıyor ve aç yaşayan insanların sayısı da sürekli olarak artıyor. Bununla birlikte beslenme ve obezite de önemli bir sorun ve obez insan sayısı katlanarak artıyor.
Gıda güvensizliğinin yanı sıra aşırı kilo ve obezite arasındaki ilişki, ülkelerin gelir düzeyine göre değişiyor. Özellikle üst, orta ve yüksek gelirli ülkelerdeki gıda güvensizliği, bazı yaş gruplarındaki insanlarda aşırı kilolu ya da obez olma ihtimalini artırıyor. 188 ülkede yapılan bir araştırmaya göre kilolu veya obez kişi sayısının, son 30 yıl içinde 857 milyondan 2,1 milyara yükseldiği kanıtladı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yayınladığı bir raporda obezite sorunu ile boğuşanların sağlık hizmetlerinden çok daha sık yararlandıklarını ortaya koydu. Araştırma sonucuna göre obezler, normal insanlara göre yaklaşık 2,5 kat daha fazla sağlık harcaması yapıyor. Ayrıca OECD ülkelerinde kaynağı obezite olan hastalıkların tedavisinin de toplam sağlık harcamalarının yüzde 8,4’üne ulaştığına vurgu yapılıyor.
OECD’nin hazırladığı rapora göre 2020 yılından 2050 yılına kadar obezite kaynaklı harcamalar, Amerika Birleşik Devletleri’ne büyük yük getirecek,
2020 ile 2050 yılları arasında obeziteye bağlı hastalıklarla ilgili yapılan harcamanın, ABD sağlık sistemi bütçesinin yüzde 20’sine denk gelecek. Toplam bütçeye göre hesaplandığında ise obeziteye bağlı hastalıklara ayrılması gereken harcamalar, kişi başın 644 dolar olacak.
Türkiye ise sağlık harcamalarının yüzde 12’sinin obeziteye bağlı hastalıklara ayıracak.