Kabızlık kronik bir hale geldiğinde kişinin hayat kalitesi de düşmeye başlar. Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ekrem Aslan da başta kalın bağırsak tümörleri olmak üzere, hormonal bozuklukların, kullanılan ilaçların, su ve tuz eksikliklerinin, kas ve sinir sistemindeki hastalıkların kabızlığa neden olabileceğini söyledi.
Aslan, kabızlık şikayeti olanlar için önerilerde bulundu:
Aslan’ın önerileri arasında günlük alınan sıvı miktarının artırılması geliyor. Aslan, katı ağırlıklı beslenmenin kabızlığa neden olan en önemli unsur olduğunu dile getiriyor.
Aslan’ın önerileri şöyle:
Lif zengini olan gıdaların tüketilmesi kabızlığı önlemeye yardım eder. Zengin lif kaynakları meyve ve sebzelerdir.
Uzun süreli aç kalmaktan kaçınılması gerekiyor. Sık aralıklarla az miktardaki beslenme yöntemi kabızlığı engellemeye yardım ediyor.
Bağırsak hareketlerinin en yoğun olduğu zaman sabah saatleri. Bu saatlerde ve yemeklerden sonra tuvaleti kullanmak alışkanlık haline getirilmeli.
Dışkılama hissedildiği an tuvalete gidilmeli. Dışkılamanın ertelenmesi, kronik kabızlığın önemli nedenlerinden biri.
Spor ve egzersiz yapılmalı. Hareketli kişinin bağırsakları da hareketli olur. Haftada en az 3 gün yarım saatlik bir yürüyüş, bağırsakları düzene sokmaya yardım eder.
Hekime danışmadan uzun süreli ve yüksek miktarda alınan müshil içeren ilaçlar da bağırsakları tembelleştirir. Hekim görüşü olmadan müshil ilaçları kullanılmamalı.
Her gün bir avuç kuru erik tüketilmesi ya da sabahları bir fincan kahve içilmesi, bağırsakların çalışmasını sağlar.
Hemoroidler ve makat bölgesinde oluşan çatlaklar kronik kabızlığın nedeni olabilir. Makat bölgesinde kaşıntı, kanama veya ağrı yakınmaları varsa hekime doktora başvurulmalı.
Kabızlık şikayeti 6 aydan kısa süredir sürüyorsa, yaşı 50’nin üzerindeyse, kabızlıkla birlikte kansızlık, makattan kanama ya da kilo kaybı varsa mutlaka gastroenteroloğa başvurulmalı ve kolonoskopi yaptırılmalı.