Dişlerde yaşanan çarpıklık konusunda son yıllarda insanlar kolayca tedaviye motive olmaya başladığını belirten Dr. Onur Ademhan, “Son zamanlarda özellikle diş telinin gözükmesinden rahatsızlık duymaya başlayanların sayısında hızlı bir artış oldu. Bu gibi durumlarda İnvisalign diye adlandırılan şeffaf plaklarla dişleri istediğimiz gibi hizalayarak normal hale getirebiliyoruz. Dijital ortamlarda kullandığımız ağız içi tarayıcılarla dişlerin bire bir ölçüsünü alarak dişlere uyguluyoruz. İnvisalign, ortodontistin uygun gördüğü, 14- 15 yaşından itibaren diş eti sağlığı problemi, iskeletsel bozukluk olmayan her bireye uygulanabiliyor.”
İnvisalign tedavisi dünya genelinde yaklaşık 10 yıldır yapılmakta olup ülkemizde son beş yıldır özel kliniklerde bu uygulamadan birçok insanın yararlandığını belirten Dr. Ademhan, Bu uygulamanın en büyük dezavantajı hem fiyatı daha pahalı hem tedavi süre olması. Ama bunun yanında avantajları daha fazla. Hasta yemek öncesi şeffaf plakalarını çıkarabilir. Bu sayede asitli içecek dahil olmak üzere her şeyi yiyip içebilecekler. Diş teli tedavisinde bu imkan yoktur. Yemek sonrasında tekrar ağzını ve şeffaf plaklarını çalkalayıp takabiliyor” dedi. Özel günleri öncesinde örnek vermek gerekirse bir düğünden bir gün önce bu uygulama ile dişlerini düzgün göstererek ertesi gün çıkarmak kaydıyla tedavilerine devam edenler dahi oluyor” dedi.
Dr. Ademhan, sağlık turizminde önemli bir yer edinen Türkiye’ye yurtdışından diş tedavisi için çok hasta geldiğini hatırlatarak, “Klasik diş teli tedavisinde hastanın her ay kontrole gelmesi gerekirken, İnvisalign’de bir kez ölçü aldırmak, bir kez de uygulama için gelen hasta, teslim alıp ülkesine dönebiliyor. Tedavisine orada devam edebiliyor. Bu da büyük bir avantaj. Yanlış kullanım diye bir sorun da yok. Sadece düzenli kullanmazsa hasta yararını göremeyebilir” dedi. Ademhan, tedavinin yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte fiyat dezavantajının da ortadan kalkacağını savundu.