Diyabet, günümüzde gittikçe daha fazla sayıda insanı etkileyen ve ömür boyu devam eden bir sağlık sorunudur. Bir ofiste hareketsiz geçirilen uzun saatler, yağlı, şekerli yiyecek ve içeceklerin aşırı tüketimi gibi sağlıksız unsurları barındıran yoğun modern yaşam tarzı, diyabetin görülme sıklığını artırmaktadır. İki tip diyabet vardır ve bunlardan biri yaşam tarzında yapılacak birkaç düzenleme ile önlenebilir.
Vücut enerjisini büyük ölçüde yenilen yiyeceklerden gelen glikozdan alır. Yemek yendiğinde ya da bir şeyler atıştırıldığında vücut karbonhidratları parçalayarak beyne, kaslara ve diğer organlara enerji sağlamak için kullanılan glikoz üretir.
Sağlıklı bir glikoz dengesini korumak sağlık açısından kritik öneme sahiptir ve insülin bu noktada devreye girer.
Vücut insülin üretemediğinde ya da düzgün biçimde kullanamadığında kandaki glikoz düzeyleri artar ve diyabet meydana gelir.
Günümüzde dünya çapında yaklaşık 425 milyon insan bu hastalıkla yaşamaktadır. Bu rakamın 2035 yılına kadar dünya genelinde 495 milyona çıkacağı, ülkemizde ise yaklaşık 12 milyon insana diyabet tanısı konulacağı öngörülmektedir.
Tip 1 diyabet, daha enden görülür ve diyabet hastalarının yaklaşık yüzde 10’unu etkiler. En sık olarak çocuklarda ve gençlerde görülür ve vücudun az insülin üretmesinden veya insülin üretmemesinden ileri gelir. Bu, kan glikozu düzeylerinizi kontrol altına tutmak için günlük insülin enjeksiyonlarına ihtiyaç duyduğunuz anlamına gelir.
Tip 2 diyabet daha yaygındır ve genellikle yetişkinleri etkiler. Bu, vücudun insülini etkin şekilde kullanamadığı durumlarda meydana gelir.
Tip 1 diyabet, vücudun insülin üreten hücrelere saldırmasından, dolayısıyla kullanılamayan glikozun birikmesinden ileri gelir. Bunun tetikleyicileri ve risk faktörleri bilinmemektedir ancak genetik ve çevresel koşulların kombinasyonu ile bağlantılıdır.
Tip 2 diyabet, vücudun insüline etkin şekilde yanıt vermemesinden ve dolayısıyla kan şekeri düzeylerinin yükselmeye devam etmesinden ileri gelir. Başlangıcına genetik katkıda bulunabilse de, diyet ve fiziksel aktivite gibi yaşam tarzı faktörleri bu tarz diyabetin ortaya çıkmasında büyük bir rol oynar.
Tip 1’in nedenleri ve riskleri henüz araştırılmakta olduğundan, bu tür diyabetin nasıl önlenebileceğine dair kesin bilgilere henüz ulaşılamamıştır. Ancak en yaygın diyabet tipi olan Tip 2’ye yakalanma riskini azaltmak için alabileceğiniz çeşitli yaşam tarzı tedbirleri bulunmaktadır. Aslında, araştırmalar diyet ve egzersiz değişiklikleriyle Tip 2 diyabetten yüzde 90’a varan oranda kaçınılabileceğini ortaya koymaktadır.
Obezitenin Tip 2 diyabet gelişimi riskinin yüzde 80 ila yüzde 85’inden sorumlu olduğu düşünülmektedir. Bir başka deyişle; sağlıklı bir kilo seviyesini korumak, besleyici bir diyet yapmak, düzenli fiziksel aktivitelerde bulunmak ve tütün ürünleri kullanmamak, bu tip diyabetin önlenmesi açısından çok önemlidir.