Göğüs ağrısı hissedildiğinde ilk akla gelen genel olarak kalp krizi ancak yaygın inanışın aksine, göğüsteki ağrıların önemli bir bölümü kalpten değil.
Acıbadem Taksim Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Öner Dikensoy, göğüs ağrısının kalp hastalığının haricinde ciddi akciğer hastalıklarının habercisi olabileceğini söyleyerek, şiddetin azalmasının bir haftadan uzun sürmesi durumunda en kısa zamanda göğüs hastalıkları uzmanına başvurulması gerektiğini belirtiyor.
Dr. Dikensoy, kalp damar hastalarının kış aylarında ve hava kirliliğinin yüksek olduğu zamanlarda uzun süre dışarda kalmamalarını ve efor sarf etmelerini öneriyor. Soğuk ve kirli havada kalbe kan taşıyan ana damarlarda spazmın gelişebildiğini ifade eden Dikensoy, spazmın bu tip hastalarda göğüs ağrısı, efor sırasında göğüs ön duvarında baskı olarak ortaya çıktığını ve nefes kesen özellik sergilediğini bildirdi. Ağrının hastanın dinlendikten kısa bir süre sonra geçtiğini vurgulayan Dikensoy, ağrının 30 dakika ya da daha uzun süre sürmesi, kollara, çeneye veya sırta yayılıyorsa kalp krizinin habercisi olabileceğini kaydetti.
Dr. Dikensoy, akciğer hastalıkları neticesinde görülen göğüs ağrılarının sıklıkla görülme nedeni olarak üst solunum yolları ya da akciğer enfeksiyonlarının sonucunda gelişen ve uzun süren öksürüklerden sonra meydana gelen myalji, yani kas ağrısı olduğunu ifade ediyor.
Göğüs ağrısının astımın ilk sinyali olabileceğine de dikkat çeken Dr. Dikensoy, astımlı hastalarda göğüs ön duvarında baskı görülebildiğini söyledi.
Dikensoy, astrit veya gastroözefajiyal reflü hastalığında da göğüs ön duvarında ağrıların görülebileceğini de dile getiriyor.