Kadınlar dünyanın her yerinde erkeklere göre üç ila beş yıl daha uzun yaşıyor. Bunun nedenleri arasında ise biyolojik faktörlerin haricinde bazı toplumsal ve kültürel nedenlerin yattığı belirtiliyor.
Türkiye’de kadınların beklenen yaşam süresi 80,8; erkeklerde ise 75,3 yıl. Uzmanlar, kadınların hekime gitmeye çok daha istekli olduğu konusunda birleşiyor. Erkekler ise kültürel dayatmaların sonucu olarak sıkıntı ve acılarını paylaşamıyor ve zorluk yaşıyor.
Uzmanlar, kadın hastalara çok erken teşhis konulabildiğini ve böylece ölümcül hastalıklara karşı korunabildiğini söylüyor. Kadınların doktora gitme alışkanlığı edinmesinde başta hamilelik süreci olmak üzere kadın hastalıklarıyla ilgili olarak düzenli bir şekilde doktora gitme ihtiyaçları olduğu belirtiliyor.
Kadınların daha uzun yaşamasının nedenleri arasında kadınların erkeklere göre fiziki ve psikolojik olarak daha az yıpratıcı ve daha az riskli olan iş kollarında çalışması gösteriliyor, Uzmanlar, kadınların bu sayede mesleki hastalıklara bağlı ölüm ve iş kazalarına daha az maruz kalmalarına neden olduğunu ifade ediliyor.
Uzmanlar, toplum içinde öğrendikleri “erkeklik kültürü”nün de sağlıklarını yitirmeleri ve daha az süre yaşamalarına neden olduğunu vurguluyor.
Erkeklerin, “Erkek adam ağlamaz, canı yanmaz, cesur olmalıdır” nasihatleri sonucunda erkeklerin ileriki yaşlarda sıkıntı ve acılarını hekime bile anlatmakta ve başvurmakta zorluk yaşadıkları belirtilirken, bu erkeklik kültürünün erkekleri sağlıklarını tehlikeye atacak bir şekilde riskli araç kullanma, şiddet gösterme gibi davranışların yanı sıra alkol ve sigara kullanımı gibi alışkanlıklara yönlendirilmesine neden oluyor. Sigara ve alkol de erkekleri çok daha erken öldürüyor.