Çoğu insan vücudundan gelen sinyalleri dikkate almıyor. Alınan küçücük bir önlem, uzmanların tavsiyelerini dinlemek, hastalıkların başlamadan fark edilmesini sağlıyor. Kadınlarda sık görülen meme, rahim ve rahim ağzı kanserlerinde de erken teşhis sayesinde yüksek oranda iyileşmenin sağlanması mümkün. Tüm hastalıkların başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için erken tanının gerekli olduğunu vurgulayan Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Alper Karalök, kadınların genç kızlıktan itibaren gerekli olan “hayat kurtaran testler”le ilgili bilgi verdi.
Meme kanseri, kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri arasında birinci sırada. Mamografi taraması ile kötü huylu tümör birkaç milimetre çapındayken fark edilebiliyor. 40 yaşından sonra yılda bir veya iki yılda bir kez mamografi çektirmek şart. Anne ve kız kardeş gibi birinci derecede akrabalarda meme kanseri vakasının görülmesi durumunda 30’lu yaşlarda en azından bir kez mamografi taraması yapılmalı.
Ailesinde meme kanserine yakalanmış akrabaları olanlar, daha önce meme kanserine yakalananlar, adet başlama yaşı erken, menopoz yaşı geç olanlar, hiç doğum yapmayanlarla fazla kilosu ve hareketsiz yaşamı olanların mutlaka tarama yaptırmaları gerekiyor.
Jinekolojik muayenenin de her yıl düzenli olarak yaptırılması önemli. Ultrasonografide rahim ve yumurtalıklar detaylı olarak inceleniyor. Şikayetiniz olsun ya da olmasın yılda bir kez jinekolojik muayene ve ultrason muayenesi yaptırmak önemli.
Kadınlar arasında en sık görülen ikinci kanser türü rahim ağzı kanseri. Bu kanser nedeniyle dünyada her iki dakikada bir kadın ölüyor. Human Papilloma Virüsü (HPV) ise rahim ağzı kanserinin oluşmasında önemli bir risk. Rahim ağzı kanseri, Pap Smear tarama testiyle erkenden tespit edilebiliyor. 21 ile 65 yaş arası tüm kadınlar düzenli olarak Pap Smear testi yaptırmalı.