Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, kronik ağrı çekenlerde kaygı ve depresyonun 4 kat daha fazla göründüğünü açıkladı.
Abdi İbrahim’den ağrının fizyolojik etkilerinin yanı sıra bazı psikolojik etkilerinin de bulunduğu bildirildi.
Acil servislere başvuran hastaların en önemli nedenlinin ağrı olduğu vurgulanan açıklamada, ağrının fizyolojik ve psikolojik etkilerine de dikkat çekildi.
Yapılan açıklamada, insanoğlunun varlığı boyunca tecrübe etiği ve Antik Yunan döneminden bu yana filozofların tarif etmeye çalıştığı ağrı duyusunun, ilk kez Descartes tarafından ifade edildiğinin bilgisi verildi.
Ağrının günümüz tanımının “Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği”ce 1979’da yapıldığı belirtilen Abdi İbrahim açıklamasında, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlığın yalnızca hastalık ve sakatlığın bulunmaması değil, bedende, ruhta ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olduğuna vurgu yaptığı aktarıldı. Açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımından yola çıkılarak ağrının, beden ve ruh sağlığını derinden etkileyen, sosyal anlamda da olumsuz sonuçlara neden olabilen önemli bir sağlık sorunu olduğuna vurgu yapıldı.
Açıklamada, ağrı yönetiminin hekimlerin en temel görevlerinden biri olduğu ifade edilerek, hastalıkların doğal seyirlerinin neticelerinin yanı sıra eşlik eden ağrının da hastanın yaşam konforu üzerinde olumsuz etki yaptığına işaret edildi. Açıklamada, kronik ağrı çeken kişilerde kaygı ve depresyonun diğer kişilere olarla 4 kat daha fazla yaşandığına vurgu yapılan açıklamada, tıpta, psikiyatri ve tıbbi patolojilerin birbiriyle bu denli iç içe girdiği durumla çok az karşılaşıldığına dikkat çekildi.