Prof. Dr. Oğuztürk, sıcak ve nemli havalarda koronavirüsün daha uzun süre canlı olarak kaldığını ifade ederek bunun çok ciddi bir risk olduğunu söyledi. Açıklamalarına devam eden Prof. Dr. Oğuztürk “Toplu taşıma aracına maskesiz binen bir kişinin öksürmesi veya hapşırması sonrasında virüs damlacık yoluyla toplu taşıma aracının camına enfeksiyon olabilecek bir şekilde yapışabilir. Kendisi toplu taşıma aracından indikten sonra aynı yere oturan başka bir yolcunun o cama elini sürmesi sonrasında elini daha sonra ağzına, gözüne ve burnuna götürmesi sonucu o kişinin. Korona virüse yakalanma ihtimali söz konusudur. Nemli ve buğulu ortamda virüsün orada kalma süresi daha uzun ve daha kalıcı hale geliyor. O cam ile temas eden kişi maske takıyor dahi olsa eliyle cama değdikten sonra elini ağzına, burnuna götürdüğünde virüsle teması gerçekleşir ve virüs bulaşır. Ama aynı yere maske takmayan bir kişin oturması halinde daha ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Oğuztürk maske kullanılması durumunda virüs bulaşma riskinin ciddi oranda düşürdüğünü vurgulayarak maske maske diye ısrarla üzerinde durmamızın en büyük sebebi virüse karşı sizi ilk koruyacak şeyin olmasından dolayıdır. Öyle bir ortam düşünün ki maske kullanılmıyor ve sosyal mesafe kuralına uyulmuyor, o ortamda virüsün kişilere bulaşma ihtimali %97 civarında . Böyle bir ortamda maske kullanan kişinin koruyucu özelliği %85’ler civarındadır. O yüzden her ortamda maske kullanımına devam edilmesi gerekir” diyerek açıklamalarını tamamladı.